6 Aralık 2015 Pazar

Döküntü

İnsanın zevkleri değişiyor zamanla.... Gereksinimleri, hevesleri... İnsan değişiyor zamanla... " değişmen gelişmeni sağlamıyorsa değişmesen de olur " elbette...

Kimine göre doğru,kimine göre yanlış yaşıyoruz aslında... Önemli olan kendimize göre nasıl yaşadığımız...

Mutlu musun? Ama gerçekten mutlu musun? Kendinden...

Bugün bunu düşün istersen...

16 Haziran 2015 Salı

YA-PA ÇOCUK KULÜBÜ


Bugünlerdeçocugunuz,

Çok mu fazla televizyon  izliyor,oyuncaklarını paylaşmıyor,her şeye itiraz ediyor, inatlaşıyor,utangaç,yalnız veya sizi hiç rahat bırakmıyor mu,

ya da Siz,

Bu cocuk bizi yoruyor, strese sokuyor,her istediği anında olsun istiyor, her şeye ağlıyor, sabrım kalmadı,gerginim, uyu artık cümlelerini çok mu kullanıyorsunuz.

Cevabınız EVET ise sizin de YAPA AİLESİNE katılma zamanınız gelmiş demektir.

Yapa Çocuk Kulubü, anaokulu veya kreş değildir. Oyun Grupları düzenleyerek aynı yas grubundakı cocukları bır araya getiriyor.Uzman öğretmenler eşliğinde çocuğunuzun dil gelişimi,sosyal gelişim, psikomotor güçleri,bilişsel gelişim ve özbakım gelişimine destek olacak faaliyetler yapıyorlar.Yaptıkları aktıvıteler ıle cocuğunuzu okula ve hayata hazırlayan kulubün Cinnah Şubesinin Kurucu Müdürü ile tanıştım. Ondan Kulubun farklılıklarını dinledim. Oyun grupları hakkında detaylı bilgi aldım. Yaz kış açık. Ikı farklı veli portfoyu var. Biri çocuğunu anaokula başlatmak isteyen grup, diğeri de anaokulu ihtiyacı duymayan ama gelişimine destek olmak için oyun grubu geçen veliler. Anaokulu tercihi olan veliler özellikle bahar aylarında başlayıp Eylul ayı gibi çocuklarını anaokula yazdırıyorlar. Bu çocuklar travma yaşamadan ve kısa süreli de olsa gelişim desteği alarak okula başlıyorlar. Diğer bir kesim veli ile çocuklarının evde bakılmasını tercih ettiklerinden kısa süreli oyun gruplarından destek alarak geleceğe hazırlanıyorlar. Özlem Hanımın dediği gibi "beyinlerinde sonradan doldurulmak üzere kutular açılıyor" . Özellikle yabancı dil(ki bu sene ingilizce dersleri ağırlıklı grupları var ) ve dikkat/konsatre olmaya ağırlık veren faaliyetler , dil gelişimi destekli faaliyetler, kitap ve arkadas sevgisi aşılayan ortam ve bol uyarıcılı bir bir oyun grubu  oluşturuyorlar. Çocukların yaşı kadar becerileri de önemli olan kulupte zaman zaman farklı yaş grubundan çocuklar da bir araya geliyorlar. Genellikle sabah saatlerinde 1-2-3 yaş grubu yer alırken , öğleden sonra 4 yaş grubu tercıh ediyor. Anasınıfı yaşı gelen çocuk kulube kabul edilmiyor. Beceri yanında genel kültür de ihmal edilmiyor. Ünlü ressamlar,müzisyenler kaşifler özellikle 3-4 yaş grubunda üzerinden geçilen konular.  Yapa nın kitapları kullanılıyor, boya kitabı da olsa çocuğun kendi kitabı olmalı diyor Özlem Hanım ve fotokobı ıle calışmayı desteklemiyor. Çocuk kitabını yaparken daha önce neler yaptığını nasıl yaptığını, ne renk kullandığını ,şimdi ne yapacağını görmeli , kendisine verilen değer ve en önemlisi, kendine verdiği değerdir kitplar...3 öğretmen var sınıflarda ,çocuklara göre ayrılabılıyorlar, Grup 12 çocuk olsa bile bireysel gelişim saatlerınde bir öğretmen ıkı cocukla da ılgılenebılıyor.Ki bu okullarda pek de karşılaşmadığımız bir uygulama.Buradan geçen cocuğun farklı oldğunu düşünüyorlar. Özgüveni yüksek, ne istediğini bilen, gelişimlerini tamamlamış ve hatta daha önde giden çocuklar... Ama en önemlisi mutlu çocuklar Mutlu Veliler....

Sadece çocuklara değil velilere de destek oluyorlar, gelişim takibi yapılıyor çocukların ,desteklenmesi gereken yollar belirleniyor ve aile ile işbirliği yapılıyor. Ödül mü ceza mı,tuvalet eğitimi desteği, öfke nöbetleri ,iç disiplin ve pek çok konuda gerek tecrübelerini dinliyorsunuz, gerek ise uzman desteği sağlıyorlar

Yine de anaokulunu tecih ederseniz ve Çayyolu Ümitköy civarında oturuyorsanız aynı sistemi anaokuluna da uyarşlamışlar ve bireysel gelişim takibi yapılıyor ve desteğe ihtiyacınız olduğu konularda farklı programlar farklı planlar uygulanıyor..


Hafta sonu da bir program var, daha çok çalışan ve uzaktan gelen ailelerin tercih ettiği bir program. Benzer şeyler yapılıyor. Annelerin katılabıleceği bir grupta var. Hafta içi Salı perşembe annebebek grupları ,pazartesi çarsamba cuma gunleri 2, 2,5 yas grubu geliyor.haftanın 5 gunu ımkanınız var ,3-4 yaş öğleden sonra 13-16.00 arası kulupteler. İsteyen veliler bekliyorlar girişte, hatta grup kurmuslar ,birlikte geziyorlar. Hatta aynı okula başlıyorlar,birlikte ilkokul arıyorlar.Burası ilk arkadaşlıkların oluştuğu bir yer,keyifli bir aile. Ben gittim gördüm küçük ama içi dopdolu sevimli bir yer Yapa Cinnah Çocuk Kulübü....
Bugünlerdeçocugunuz,
Çok mu fazla televizyon  izliyor,oyuncaklarını paylaşmıyor,her şeye itiraz ediyor, inatlaşıyor,utangaç,yalnız veya sizi hiç rahat bırakmıyor mu,
ya da Siz,
Bu cocuk bizi yoruyor, strese sokuyor,her istediği anında olsun istiyor, her şeye ağlıyor, sabrım kalmadı,gerginim, uyu artık cümlelerini çok mu kullanıyorsunuz.
Cevabınız EVET ise sizin de YAPA AİLESİNE katılma zamanınız gelmiş demektir.
Yapa Çocuk Kulubü, anaokulu veya kreş değildir. Oyun Grupları düzenleyerek aynı yas grubundakı cocukları bır araya getiriyor.Uzman öğretmenler eşliğinde çocuğunuzun dil gelişimi,sosyal gelişim, psikomotor güçleri,bilişsel gelişim ve özbakım gelişimine destek olacak faaliyetler yapıyorlar.Yaptıkları aktıvıteler ıle cocuğunuzu okula ve hayata hazırlayan kulubün Cinnah Şubesinin Kurucu Müdürü ile tanıştım. Ondan Kulubun farklılıklarını dinledim. Oyun grupları hakkında detaylı bilgi aldım. Yaz kış açık. Ikı farklı veli portfoyu var. Biri çocuğunu anaokula başlatmak isteyen grup, diğeri de anaokulu ihtiyacı duymayan ama gelişimine destek olmak için oyun grubu geçen veliler. Anaokulu tercihi olan veliler özellikle bahar aylarında başlayıp Eylul ayı gibi çocuklarını anaokula yazdırıyorlar. Bu çocuklar travma yaşamadan ve kısa süreli de olsa gelişim desteği alarak okula başlıyorlar. Diğer bir kesim veli ile çocuklarının evde bakılmasını tercih ettiklerinden kısa süreli oyun gruplarından destek alarak geleceğe hazırlanıyorlar. Özlem Hanımın dediği gibi "beyinlerinde sonradan doldurulmak üzere kutular açılıyor" . Özellikle yabancı dil(ki bu sene ingilizce dersleri ağırlıklı grupları var ) ve dikkat/konsatre olmaya ağırlık veren faaliyetler , dil gelişimi destekli faaliyetler, kitap ve arkadas sevgisi aşılayan ortam ve bol uyarıcılı bir bir oyun grubu  oluşturuyorlar. Çocukların yaşı kadar becerileri de önemli olan kulupte zaman zaman farklı yaş grubundan çocuklar da bir araya geliyorlar. Genellikle sabah saatlerinde 1-2-3 yaş grubu yer alırken , öğleden sonra 4 yaş grubu tercıh ediyor. Anasınıfı yaşı gelen çocuk kulube kabul edilmiyor. Beceri yanında genel kültür de ihmal edilmiyor. Ünlü ressamlar,müzisyenler kaşifler özellikle 3-4 yaş grubunda üzerinden geçilen konular.  Yapa nın kitapları kullanılıyor, boya kitabı da olsa çocuğun kendi kitabı olmalı diyor Özlem Hanım ve fotokobı ıle calışmayı desteklemiyor. Çocuk kitabını yaparken daha önce neler yaptığını nasıl yaptığını, ne renk kullandığını ,şimdi ne yapacağını görmeli , kendisine verilen değer ve en önemlisi, kendine verdiği değerdir kitplar...3 öğretmen var sınıflarda ,çocuklara göre ayrılabılıyorlar, Grup 12 çocuk olsa bile bireysel gelişim saatlerınde bir öğretmen ıkı cocukla da ılgılenebılıyor.Ki bu okullarda pek de karşılaşmadığımız bir uygulama.Buradan geçen cocuğun farklı oldğunu düşünüyorlar. Özgüveni yüksek, ne istediğini bilen, gelişimlerini tamamlamış ve hatta daha önde giden çocuklar... Ama en önemlisi mutlu çocuklar Mutlu Veliler....
Sadece çocuklara değil velilere de destek oluyorlar, gelişim takibi yapılıyor çocukların ,desteklenmesi gereken yollar belirleniyor ve aile ile işbirliği yapılıyor. Ödül mü ceza mı,tuvalet eğitimi desteği, öfke nöbetleri ,iç disiplin ve pek çok konuda gerek tecrübelerini dinliyorsunuz, gerek ise uzman desteği sağlıyorlar
Yine de anaokulunu tecih ederseniz ve Çayyolu Ümitköy civarında oturuyorsanız aynı sistemi anaokuluna da uyarşlamışlar ve bireysel gelişim takibi yapılıyor ve desteğe ihtiyacınız olduğu konularda farklı programlar farklı planlar uygulanıyor..
Hafta sonu da bir program var, daha çok çalışan ve uzaktan gelen ailelerin tercih ettiği bir program. Benzer şeyler yapılıyor. Annelerin katılabıleceği bir grupta var. Hafta içi Salı perşembe annebebek grupları ,pazartesi çarsamba cuma gunleri 2, 2,5 yas grubu geliyor.haftanın 5 gunu ımkanınız var ,3-4 yaş öğleden sonra 13-16.00 arası kulupteler. İsteyen veliler bekliyorlar girişte, hatta grup kurmuslar ,birlikte geziyorlar. Hatta aynı okula başlıyorlar,birlikte ilkokul arıyorlar.Burası ilk arkadaşlıkların oluştuğu bir yer,keyifli bir aile. Ben gittim gördüm küçük ama içi dopdolu sevimli bir yer Yapa Cinnah Çocuk Kulübü....
Bugünlerdeçocugunuz,
Çok mu fazla televizyon  izliyor,oyuncaklarını paylaşmıyor,her şeye itiraz ediyor, inatlaşıyor,utangaç,yalnız veya sizi hiç rahat bırakmıyor mu,
ya da Siz,
Bu cocuk bizi yoruyor, strese sokuyor,her istediği anında olsun istiyor, her şeye ağlıyor, sabrım kalmadı,gerginim, uyu artık cümlelerini çok mu kullanıyorsunuz.
Cevabınız EVET ise sizin de YAPA AİLESİNE katılma zamanınız gelmiş demektir.
Yapa Çocuk Kulubü, anaokulu veya kreş değildir. Oyun Grupları düzenleyerek aynı yas grubundakı cocukları bır araya getiriyor.Uzman öğretmenler eşliğinde çocuğunuzun dil gelişimi,sosyal gelişim, psikomotor güçleri,bilişsel gelişim ve özbakım gelişimine destek olacak faaliyetler yapıyorlar.Yaptıkları aktıvıteler ıle cocuğunuzu okula ve hayata hazırlayan kulubün Cinnah Şubesinin Kurucu Müdürü ile tanıştım. Ondan Kulubun farklılıklarını dinledim. Oyun grupları hakkında detaylı bilgi aldım. Yaz kış açık. Ikı farklı veli portfoyu var. Biri çocuğunu anaokula başlatmak isteyen grup, diğeri de anaokulu ihtiyacı duymayan ama gelişimine destek olmak için oyun grubu geçen veliler. Anaokulu tercihi olan veliler özellikle bahar aylarında başlayıp Eylul ayı gibi çocuklarını anaokula yazdırıyorlar. Bu çocuklar travma yaşamadan ve kısa süreli de olsa gelişim desteği alarak okula başlıyorlar. Diğer bir kesim veli ile çocuklarının evde bakılmasını tercih ettiklerinden kısa süreli oyun gruplarından destek alarak geleceğe hazırlanıyorlar. Özlem Hanımın dediği gibi "beyinlerinde sonradan doldurulmak üzere kutular açılıyor" . Özellikle yabancı dil(ki bu sene ingilizce dersleri ağırlıklı grupları var ) ve dikkat/konsatre olmaya ağırlık veren faaliyetler , dil gelişimi destekli faaliyetler, kitap ve arkadas sevgisi aşılayan ortam ve bol uyarıcılı bir bir oyun grubu  oluşturuyorlar. Çocukların yaşı kadar becerileri de önemli olan kulupte zaman zaman farklı yaş grubundan çocuklar da bir araya geliyorlar. Genellikle sabah saatlerinde 1-2-3 yaş grubu yer alırken , öğleden sonra 4 yaş grubu tercıh ediyor. Anasınıfı yaşı gelen çocuk kulube kabul edilmiyor. Beceri yanında genel kültür de ihmal edilmiyor. Ünlü ressamlar,müzisyenler kaşifler özellikle 3-4 yaş grubunda üzerinden geçilen konular.  Yapa nın kitapları kullanılıyor, boya kitabı da olsa çocuğun kendi kitabı olmalı diyor Özlem Hanım ve fotokobı ıle calışmayı desteklemiyor. Çocuk kitabını yaparken daha önce neler yaptığını nasıl yaptığını, ne renk kullandığını ,şimdi ne yapacağını görmeli , kendisine verilen değer ve en önemlisi, kendine verdiği değerdir kitplar...3 öğretmen var sınıflarda ,çocuklara göre ayrılabılıyorlar, Grup 12 çocuk olsa bile bireysel gelişim saatlerınde bir öğretmen ıkı cocukla da ılgılenebılıyor.Ki bu okullarda pek de karşılaşmadığımız bir uygulama.Buradan geçen cocuğun farklı oldğunu düşünüyorlar. Özgüveni yüksek, ne istediğini bilen, gelişimlerini tamamlamış ve hatta daha önde giden çocuklar... Ama en önemlisi mutlu çocuklar Mutlu Veliler....
Sadece çocuklara değil velilere de destek oluyorlar, gelişim takibi yapılıyor çocukların ,desteklenmesi gereken yollar belirleniyor ve aile ile işbirliği yapılıyor. Ödül mü ceza mı,tuvalet eğitimi desteği, öfke nöbetleri ,iç disiplin ve pek çok konuda gerek tecrübelerini dinliyorsunuz, gerek ise uzman desteği sağlıyorlar
Yine de anaokulunu tecih ederseniz ve Çayyolu Ümitköy civarında oturuyorsanız aynı sistemi anaokuluna da uyarşlamışlar ve bireysel gelişim takibi yapılıyor ve desteğe ihtiyacınız olduğu konularda farklı programlar farklı planlar uygulanıyor..
Hafta sonu da bir program var, daha çok çalışan ve uzaktan gelen ailelerin tercih ettiği bir program. Benzer şeyler yapılıyor. Annelerin katılabıleceği bir grupta var. Hafta içi Salı perşembe annebebek grupları ,pazartesi çarsamba cuma gunleri 2, 2,5 yas grubu geliyor.haftanın 5 gunu ımkanınız var ,3-4 yaş öğleden sonra 13-16.00 arası kulupteler. İsteyen veliler bekliyorlar girişte, hatta grup kurmuslar ,birlikte geziyorlar. Hatta aynı okula başlıyorlar,birlikte ilkokul arıyorlar.Burası ilk arkadaşlıkların oluştuğu bir yer,keyifli bir aile. Ben gittim gördüm küçük ama içi dopdolu sevimli bir yer Yapa Cinnah Çocuk Kulübü....

2 Haziran 2015 Salı

Özel Arı Okulları Yaz Okulu

Çocuklar için yalnızca eğitim değil yaz tatilinde eğlence mantığını da beraberinde taşıyan uzun yıllardır yaz okulu olarak da başarılarını gösteren Arı Okulları' nın programına aşağıda ulaşabilirsiniz.

Dönemler :

15 Haziran – 26 Haziran 2015
29 Haziran – 10 Temmuz 2015
20 Temmuz – 31 Temmuz 2015
03 Ağustos – 14 Ağustos 2015

7-12 ve 2-6 yaş grupları için farklı programları var.

Hafta içi her gün 08.30 - 17.00 saatleri arasında faaliyet gösterecek Arı Yaz Okulu' nda öğrenciler, programlar dikkate alınarak yaş gruplarına göre gruplandırılmaktadır. Sportif, sanatsal, kültürel ve akademik nitelikli etkinlikler, haftanın belirli günlerinde düzenli ve dönüşümlü olarak yürütülmektedir. Haftalık etkinlik programları, grupların aynı mekanlarda ve aynı zaman dilimi içinde bir araya gelmeyeceği şekilde düzenlenmekte ve uygulanmaktadır. Etkinlikler, konusunda uzman eğitici ve antrenörler gözetiminde yürütülmekte ve her gruptan sorumlu olan bir öğretmen gün boyu öğrencilerle birlikte olmaktadır.

7- 12 Yaş Grubu Etkinlikler
* Sportif Etkinlikler
Yüzme, Tenis, Basketbol, Futbol, Okçuluk, Voleybol, Binicilik, Bisiklet Eğitimi, Oryantiring, Jimnastik, Step, Pilates, Masa Tenisi.

* Kültürel, Sanatsal ve Diğer Etkinlikler
Enjoyable English, Yaratıcı Sanatlar, Satranç, Müzik, Resim, Sinema, Bilgisayar, Dans, Eğitsel Oyun, Yarışmalar, Piknikler, Dönem Sonu Partileri.

2-6 Yaş Grubu Etkinlikler
Yüzme, Binicilik, Bisiklet Eğitimi, Basketbol, Jimnastik, İngilizce, Müzik, Eğitsel Oyun, Bilgisayar, Yaratıcı Sanatlar.

Tesis özellikleri
Çocuk Havuzu, Olimpik Yüzme Havuzu, Piknik Alanları, Açık-Kapalı Basketbol Sahaları, Binicilik Alanı, Spor Salonları, Çim Futbol Sahası, Sinema Salonu, Drama Odası, Yaratıcı Sanatlar Atölyeleri, Çocuk Parkı, Masa Tenisi Mekanları, İnternet Odaları, Jimnastik Salonu, Satranç Odası, Müzik Odası.

Detaylı bilgi için : 0 312 286 85 85
7-12 yaş / 1145 - 1152 
2-6 yaş / 1313 

Ankara Fenerbahçe Spor Kulübü Yaz Okulu

Yaz okulu serimize bir spor kulübünün yaz okulu ile devam ediyoruz.

Tam gün - 3 haftalık 4 dönem olacaktır. Fenerbahçe' nin İncek Tesislerinde olacak yaz okulu programı aşağıdaki gibidir.

Aktiviteler :

  • BASKETBOL                                   SATRANÇ
  • VOLEYBOL                                     SİNEMA
  • YÜZME                                            DOĞA SPORLARI
  • FUTBOL                                           EĞİTSEL OYUNLAR
  • TENİS                                               TREKKİNG
  • MASA TENİSİ                                  PİKNİKLER
  • TURNUVALAR, MAÇLAR            GÖRSEL EĞİTİM DERSİ
Program:
Faaliyetler hafta içi her gün 09:00 – 16:30 arasında olup, 5 – 17 yaş kız-erkek herkese açık olacak.
Öğrenciler yaşlarına ve seviyelerine göre oluşturulan gruplar içerisinde yer alacaklar.
Profesyonel Kadrosuyla birinci sınıf eğitim programında her gün yüzme branşı olacaktır. Turnuvalar, maçlar, sabah kahvaltısı, öğle yemeği, ikindi kahvaltısı olup; belirlenen semtlerden kapıdan kapıya servis hizmeti Spor Kulübü tarafından karşılanacaktır.
Dönemler:
  1. Dönem: 15 Haziran 2015 – 03 Temmuz 2015     ( 3 Hafta )
  2. Dönem: 06 Temmuz 2015 – 24 Temmuz 2015   ( 3 Hafta )
  3. Dönem: 27 Temmuz 2015 – 14 Ağustos 2015      ( 3 Hafta )
  4. Dönem: 17 Ağustos 2015 – 04 Eylül 2015            ( 3 Hafta )

Ayrıntılı bilgi için:
Merkez: Necatibey Cad.106/1 Maltepe – Ankara
Tel: 0312 - 230 32 54 (pbx)             Web: http://www.fbbasket.com
Faks: 0312 – 230 54 89                    E-Mail: info@fbbasket.com
Facebook: https://facebook.com/fenerbahceankarasporokullari




Reggio Emilia Yaklaşımı

Çocuklar doğaları gereği meraklıdır, biz büyükler ise onların merakını anlamak için kendimizi zorlamak zorundayız.  Loris Malaguzzi (1920-1994)

Mayıs ayı başında Ankara Meraklı Kedi İlkokulu (Başka Bir Okul Mümkün' ün)' nun düzenlediği Çekirdek Yuva Kurucusu Sevgili Neslihan Başaran' ın verdiği bir seminere katıldık. Seminerde BBOM' un da benzer bir eğitim felsefesi olan Reggio Emilia Yaklaşımından söz edildi. 

Seminer sonunda içimde bir huzurla ayrıldım oradan. Tam bir çocuk merkezli yaklaşım olan Reggio Emilia Yaklaşımı adını İtalya' da bir köyden alıyor. II. Dünya Savaşının bitiminden altı gün sonra 1945 yılında Reggio Emilia’nın 50 kilometre kuzey batısındaki Villa Cella adındaki küçük bir köyde insanların küçük çocuklar için bir okul inşaa etmeye başladığı haberleri yayılmaya başlar. Yirmi yaşında genç bir öğretmen olan Malaguzzi idealist ve eğitim gönüllüsüdür. Köydeki bu çaba çok hoşuna gittiğinden köye okul yapımına yardıma gider. Köyde köylülerin çocukları için okul yaptıklarını ve bunu Almanların geri çekilirken bıraktıkları bir tank ve birkaç kamyonu satıp, geceleri ve pazar günleri de çalışarak yapmayı tasarladıklarını öğrenir.   Okul arazisi çiftçiler tarafından bağışlanmıştır, tuğlalar ve kirişler bombalanmış evlerden çıkartılmakta, kum ise nehirden getirilmektedir. Köylü Kadınlar çocuklarının zengin çocukları kadar zeki olduğunu yalnızca eğitime gereksinimleri olduğunu düşünecek kadar ileri görüşlülerdi. Malaguzzi' nin de yardımları ile 8 ay sonunda okul tamamlanır.


Bu sıralarda devletin eğitim politikasından hoşlanmayan Malaguzzi Ulusal Araştırma Merkezinde (CNR) psikoloji eğitimi görmek üzere Roma’ya gitti. Reggio Emilia' ya döndüğünde gündüz belediyeye ait psikolojik danışma merkezinde ve akşamları da bu çevrede ailelerin kurduğu küçük okullarda çalışmaya başladı.

Yoksul bölgelerde bulunan ve tamamı ebeveynler tarafından kurulup işletilen bu okulların bazıları bir süre sonra kapansa da bir çoğu ayakta kalmayı başardı ve Malaguzzi önderliğindeki bu hareket sayesinde 1968 yılında İtalyan Hükumeti tarafından okul öncesi eğitim desteklenmeye başlandı.

İşte Reggio Emilia Yaklaşımı'nın ilginç hikayesi bu. 

Genel anlamda Reggio Emilia Yaklaşımı dokuz temel ilke ile açıklanabilir.
  1. Çocuk bir lider olarak algılanır: Çocukların doğuştan yetenekli, kendini yönetebilir, dinlenebilir, üretebilir, güçlü, değerli oldukları ve her çocuğun çevresindekileri araştırarak, inceleyerek merakı ve ilgisi ile kendi öğrenmesini gerçekleştirdiği varsayılır. Çocukların dinlenmesi gereken, bilgiye sahip bireyler olduğu görüşü yaygındır. Reggio Emilia yaklaşımında çocuk; bir ‘kişiliktir’. Çocukların yapamayacaklarına değil, yapabileceklerine yönelim söz konusudur. Çocukların keşifler yapmaları sağlanmaktadır.
  2. Çocuk bir işbirlikçi (ortak) olarak algılanır. Çocukların birbirleri, aileleri, öğretmenleri ve toplumdaki diğer bireylerle etkileşim ve işbirliği içinde olması önemlidir.
  3. Çocuk bir iletişimci olarak algılanır. Çocukların yaptıkları etkinlikler ile(boyama, resim, dramatik oyun, heykel, gölge oyunları, müzik vb.) entelektüel gelişimleri desteklenir. Çocuğun değişik materyaller kullanarak araştırması, sorgulaması, hayal etmesi ve yapması onun kendisini kendi "farklı doğal dilleri" ile ifade etmesini sağlar.
  4. Çevre üçüncü öğretmendir. Çevre çocukların gelişimini desteklemek üzere amaçlı bir biçimde zengin materyallerle düzenlenmeli ve etkileşimi destekler nitelikte olmalıdır. Çünkü çevre kendi başına çocuk için bir öğretmen görevini görür.
  5. Öğretmen bir ortak, bir rehberdir. Öğretmenler problem durumları yaratarak, farklı projeler geliştirerek çocuklarla birlikte öğrenme yaşantıları oluştururlar. Aynı zamanda, çocukları yakından gözleyerek, sorular sorarak onların fikirleri, teorileri hakkında bilgi sahibi olmaya çalışarak öğrenme yaşantıları düzenlerler.
  6. Öğretmen aynı zamanda bir araştırmacıdır. Öğretmen kendisini çocuklarla ilgili dokümanları oluşturmada, okuldaki diğer öğretmenler, çalışan personel ve ailelerle etkileşimde bir araştırmacı olarak görür.
  7. Belgelendirme bir iletişim aracıdır. Belgelendirme, aileleri çocuklarının gelişimleri hakkında bilgi sahibi yapmak, öğretmenlerin çocuklarını daha iyi tanımalarını sağlamak, çocuklara kendi çalışmalarının değerli olduğunu göstermek gibi pek çok amaçla gerçekleştirilir. Aynı zamanda çocukların öğrenme deneyimleri ile ilgili geniş bir arşivin oluşması da sağlanmış olur.
  8. Aile bir ortak olarak algılanır. Ailenin çocuğun öğrenme deneyimlerine ve okul yaşantısına katılımı önemsenir.
  9. Organizasyon temeldir. Reggio Emilia Yaklaşımı' nın uygulandığı okullarda günlük etkinlikler, belgelendirme ve çocukların değerlendirilmesi çok iyi bir organizasyonu gerektirir.

Reggio Emilia Yaklaşımına göre düzenlenmiş okullarda sınıfların açıldığı " piazza " denilen orta alanlar bulunur. Burası yetişkinler ve çocuklar arasındaki sosyal alışverişi kolaylaştırmak amacıyla oluşturulur.

Reggio Emilia' da sanat, çocukların düşüncelerini görünür kılmak için bir araçtır.

Ayna, ışık, gölge Reggio Emilia Yaklaşımı' nın olmazsa olmazı. Özellikle Piramit şeklinde içinde konkav ve konveks aynaların olduğu yapıları meşhurdur. Çok koşup hoplanacak alanlar yoktur. Sakin kalınabilecek yerler mevcuttur.

Çocuğun çocuktan öğrendiği, çocukların birbirlerini eleştirebildiği, sürekli merak uyandırılan ortam yaratılan Reggio Emilia Yaklaşımı benim pek çok hoşuma gitti. 

Son olarak  Loris Malaguzzi' nin Çocuğun Yüz Dili şiiri ile yazımızı tamamlayalım.

Bir çocuk 100’den ibarettir.
Bir çocuğun 100 lisanı,
100 eli,
100 fikri,
100 düşünme şekli,
oynama şekli ve konuşma şekli vardır.
100 her zaman 100…
dinleme şekli,
sevme şeklidir;
şarki söylemek ve anlamak için,
keşfetmek için…
100 zevk,
100 dünya
icat etmek için,
hayali kurulacak 100 dünya.
Bir çocuğun 100 lisani vardır;
(ve yüzlerce yüzlerce dahası)
ama 99’unu çalıyorlar.
Okul ve bu kültür,
kafayla vücudu ayırıyor.
Onlar çocuğa:
elleri olmadan düşünmesini,
kafası olmadan yapmasını,
zevk almadan anlamasını,
sadece yılbaşlarında ve bayramlarda
sevip şükretmesini söylüyorlar.
Onlar çocuğa:
zaten orada olan bir dünyayı keşfetmesini söylüyorlar
ve geri kalan 99' unu çalıyorlar.
Onlar çocuğa:
iş ve oyunun,
gerçek ve fantezinin,
bilim ve hayal etmenin,
yerin ve göğün,
sebep ve rüyanın
birbirine ait olmadığını söylüyorlar.
Ve onlar çocuğa
100’ün orada olmadığını söylüyorlar.
Çocuk onlara:
İmkansız, 100 işte orada! diyor.




Gerontoloji

Gerontoloji, yaşlanmanın ve yaşlılığın bilimi anlamına gelmektedir (gero = yaşlı). Temelde yaşlanmanın sebeplerini ve koşullarını araştıran bilimdir. Bu terimi ilk defa 1903’te Tıp dalında Nobel Ödülü alan Rus asıllı bilim adamı ILJA METSCHNIKOW (ılya Meçnikov) kullanmıştır. 1930’lu yıllardan beri ABD ve Avrupa’da anabilimdalı olarak çeşitli üniversitelerde okutulmaktadır. 

Gerontologların başlıca hedefi başarılı yaşlanma süreçlerinin çoğalmasını sağlamaktır. Başarılı yaşlanma; hasta, engelli, bakıma muhtaç yaşlıların azalması, sağlıklı, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen yaşlıların yani zinde insanların çoğalması demektir.

Gerontoloji, sağlık ve emeklilik sistemlerinin yükünü hafifleterek toplumun refah düzeyini arttırabilecek bir bilim dalıdır. Geleceğin meslekleri arasında yer almaktadır.

Gerontoloji Programının amacı; bireysel ve toplumsal yaşlanma olgusunun, biyolojik, psikolojik, sosyolojik, kültürel, antropolojik ve tarihsel niteliklerinden kaynaklanan sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel sosyo-politik, psikolojik problemli bireyleri aile, toplum ve ülke gibi farklı açılardan ele olabilecek sonuçlarını belirleyebilecek karşılaştır edilecek ve çözümleri üretebilecek Gerontolog yetiştirmektir. 

Programın öğretim süresi dört yıldır.

Gerontolojinin multidisipliner özelliği Gerontologları üniversitelerde, hastanelerde ve rehabilitasyon merkezlerinde, sosyal hizmet kurumlarında, sigorta şirketlerinde ya da turizm sektöründe çalışma olanakları sunmaktadır.

2009 yılında Akdeniz Üniversitesi' nde açılan bölüm 2013 yılında ilk mezunlarını verdi.

Bölümle ilgili detaylı bilgiye Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan' dan alına bilir.


ÜniversiteBölümBaşarı
Sırası
Kon.Yer.Puan
Türü
Taban
Puan
Tavan
Puan
BİRUNİ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)Gerontoloji (Tam Burslu)62.00055MF-3358,75400368,07324
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ (ANTALYA)Gerontoloji75.7003636MF-3339,43327400,21647
BİRUNİ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)Gerontoloji (%25 Burslu)144.000451MF-3271,75076271,75076
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ (ANTALYA)Gerontoloji (KKTC Uyruklu)3MF-3



28 Mayıs 2015 Perşembe

Müjdat Gezen Sanat Merkezi Yaz Okulu

Müjdat Gezen Sanat Merkezi' ni bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Yaz Okulları serisi oluştururken MSM' yi atlamak olmazdı. 

"Sonraki bir yazımda MSM' de verilen kurslarla ilgili daha detaylı bilgi vereceğim."

Ankara MSM Yaz Okulu hafta içi beş gün sabah 09:00 ile akşam 17:00 arasında, 6-16 Yaş grupları için olacak. Servisle alınan öğrenciler Star Dust Tesislerinde verilecek eğitim için buraya getirilecekler. Program dahilindeki eğitimler ana branş eğitmenleri tarafından verilecek. Deneyimli gözetmenler gün boyunca öğrencilerin yanında olacaklar. Her dönem üç hafta sürecek. Ders programı ve detaylar için MSM merkeze başvuru yapabilirsiniz. 

Öğle yemekleri, İkindi kahvaltısı ve evden alıp eve bırakan Servis ücrete dahildir. 

MSM İletişim Bilgileri : 

Adres: :Turan Güneş Bulvarı Panora AVM
e posta: :info@ankaramsm.com
Tel: +90 (312) 491 99 07 - 08
GSM:+90 530 881 46 00
Fax: +90 (312) 491 99 08

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Gazi Koleji Yaz Okulu

Her velinin çocuğuna yaz okulu seçerken belli kriterleri vardır ve bu kriterlere ne kadar yaklaşabilirse kendisini şanslı hisseder. Kurumlar her ne kadar tüm branşlarda bir yaz okulu oluştursalar da her birinin özellikle uzmanlaştığı bir dal mevcuttur.

Bugün özellikle sporda adından madalyalarla söz ettiren Gazi Kolejini tanıtmak isterim. Genelde olduğu gibi üçer haftalık periyotlar halinde kendi kampüsünde eğitim verecek olan Gazi 5-12 yaş çocukları güvenle ve eğitimle :) gönderebileceğimiz okullardan biri.

Gazi'de futbol, voleybol, yüzme, basketbol, tenis, jimnastik ve masa tenisi gibi spor dallarına yönelik yoğun eğitim verilirken drama, resim, müzik, satranç gibi alanlarda da çocuğun gelişimini destekleyen dersler güne yayılmış bir şekilde veriliyor.

15 Haziran-3 Temmuz arasında başlayacak olan ilk dönem kayıtları
17 Haziran-4 Eylül dördündü ve son periyotla son bulacaktır.

Çocuğunun sporda uzmanlaşmasını altyapıda yetişmesini isteyen velilerin Ankara'da görüşmesi gereken kurumların başında gelen Gazi Koleji yaz okulları için ayrıntılı bilgiye Maltepe'de bulunan merkez kampüslerinden ulaşabilirsiniz.











yaz okulu

Okul döneminin bitmeye vardığı şu canım mevsimde şimdide velileri bir telaş aldı ki sormayın "çocuğu hangi yaz okuluna versem, hangi yaz okulu nerede eğitim verecek, hangi saatler arasında çocuğumu bırakabilirim, maddi olarak hangi aralıktalar. . . ." bizde dedik ki madem işin içindeyiz birkaç fikir verelim de sevgili anneler bu arada da annenin yakınmalarından usanan babalar:) bir rahat nefes alsınlar.

Yazı dizimiz :) Ankara iline özel olacaktır başlamadan duyurulur....

Verilen aktiviteler birbirine çok benzemekle birlikte özellikle dikkat edilmesi gereken nokta eğitimi verdikleri MEKAN lar ve eğitimi veren EĞİTMENLER dir.

"Talentia" saydığımız özellikler açısından değerlendirildiğinde yazılmaya değer okullar arasında ilk sıralarda yer almaktadır.

Armada alışveriş merkezinde yer alan mekan metrekare olarak geniş bir alana oturmakla birlikte yüzme sporu gibi özellikli alanlara ihtiyaç duyulduğunda öğrenciler için farklı mekanlar da kiralanarak dersler aksatılmadan verilebiliyor.

Keman, piyano gibi sanat dersler birebir özel odalarda verilirken bale gibi grup olarak yapılan dersler için özel olarak oluşturulmuş geniş mekanlar bulunmakta.

Yoğun olarak çalışan ebeveynler için özellikle saatler geniş tutularak çocukların aynı gün iki farklı kursa bölünmesinin önüne geçilmeye çalışılmış.

Birkaç fotoğrafla sonlandırmak istediğim yazım hakkında sorularınıza açığım kolay gele.






DRAMA

Sevgili kızımın eğitim hayatı ile başlayan "böyle öğretilmemeli" sorunsalına çıkış yollarının ilk yazısı ile sizlere merhaba diyorum
MERHABA :)
Oyun çağındaki  yavru bir sıranın üzerinde sadece yaşıt olduğu için oluşturulmuş sınıflarda bir öğretmen eşliğinde hem de gününün en az 6 saatini neden geçirmeli farklı bir yöntem de var mıdır acaba derken tanıştım DRAMA ile
Klasik yöntemdeki anlatıcının(öğretmen) yerini değiştirmiş onu moderatör yapmışlar öğrenciden öğrenmeyi kendisinin gerçekleştirmesi bekleniyor. Yani ortada öğrenilmesi gereken bir konu var her çocuk bu bilgiye kendi yöntemleri ile ulaşıyor ve ulaştığı bu bilgi kendisine ait olup öğrenci bu bilgiyi kabul ediyor.
bu yöntemi farklı şekillerde uygulamaya çalışan alternatif eğitim kurumları olmakla birlikte bu kurumlara ulaşamayanlar için önerim(naçizane) en azından çocuklarımızı bir drama kursuna göndermek olabilir yöntem çocuğa öğretilebilirse çocuk bunu diğer konuları öğrenme de de kullanabilir diye düşünüyorum

6 Mayıs 2015 Çarşamba

KONUK YAZAR ELÇİN TOKER - YARATICILIĞI SEVERİM YARATMANIN GÜCÜNE İNANDIĞIMDAN

Ben Elçin TOKER

Soğuk bir 7 Şubat öğle vakti eski güzel Cumhuriyet Ankara'sında tekne kazıntısı olarak doğmuşum.
Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü ile başlayan üniversite yolculuğumu yine Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Bölümünden Master Derecesini alarak tamamladım. Okulumdan mezuniyetimin ardından T.C Ziraat Bankası’ nın Ankara Yuvasında Çocuk Gelişimi Uzmanı ve Okul Müdürü olarak tam tamına 30 yıl çalıştım. Üç bini aşkın çocuğun okul öncesi eğitimine katkıda bulunarak hayata hazırlanmalarında güvenebilecekleri Elçin Ablaları olmayı hak etmek için uğraş verirken Kız Meslek Lisesi öğrencilerinin eğitim hayatlarında başarıyı yakalamalarında bana düşen vazifeyi yerine getirmeye çalıştım.
Şu anda kurucularından biri olduğum Kırmızı NaR Anaokulunda, Ankara Bahçelievler’de oturan ailelerin çocuklarıyla benzer bir yolculuğa yelken açtım.
Yolculukları, arkadaşlıkları, yüzmeyi, çizmeyi, yeni şeyler öğrenmeyi ve yürümeyi çok severim.
AYRICAAA...
“Ne Kadar Dikkatliyim” kitabının yazarıyım.
Paylaşım ve Çizgimiz Bültenlerinin çeşitli sayılarında pek çok sayıda makalelerim yayımlandı.
Anne-baba-eğitimcilere yönelik çeşitli konularda seminerler verdim.
Denver Gelişimsel Tarama Testi Sertifikası ve Drama Belgeleri aldım.
Türkiye Okul Öncesi Eğitimini Geliştirme Derneğinin Üyesi ve Eğitimde Paylaşım Derneği Kurucu Üyesiyim.

YARATICILIĞI SEVERİM YARATMANIN GÜCÜNE İNANDIĞIMDAN


“İnsanlara bir şeyin nasıl yapılması gerektiğini söylemeyin. Yapılmasını istediğiniz şeyin ne olduğunu söyleyin ve yaratıcılıkları ile sizi nasıl hayran bırakacaklarını görün.” General George S. Patton
Oturduğu yerde hedefine ulaşan tek varlık tavuklardır. Bu sözü düşünmeli. Biz insanlar öyle miyiz? Hedefler belirleriz, onlara ulaşmak için ha babam de babam çalışırız. Bu durum, çocuklarımız için kurduğumuz hayalleri gerçekleştirmek için de geçerlidir. Senelerin eğitimcisiyim, “Bırakın çocuklarınız kendi geleceklerini inşa etsinler” desem de biliyorum ki çocuklarımızın geleceği ve becerileri ile ilgili hayaller kurmaktan vazgeçemeyiz. Çocuğumuzun nasıl bir kişiliğe sahip olacağını, hangi mesleği seçeceğini, becerilerinin neye yatkın olacağını erken yaşlardan itibaren aile içinde konuşuruz. Anne babalar ile yaptığım çalışmalarda “Gelecekte çocuklarınızdan beklentileriniz nedir?” sorusuna aldığım ilk yanıt “mutlu olması” oluyor. Bu cevaptan ben de çok mutlu oluyorum, ardından diğer beklentiler sıralanıyor ve “yaratıcı olsun” da ekleniveriyor…
“Tüm çocuklar yaratıcıdır.” “Sen yaratıcısın.” Bu cümlelerin anlamını unutmadan çocuğumuza bu mesajı verebilmek çok önemlidir. Yaratıcılığın sergilenebileceği farklı alanlar vardır. Ancak burada dikkat etmemiz gereken şey çocuğumuzun gelişimine katkıda bulunacak ve kendini ifade ederken mutlu olacağı alan hangisidir? Bunu doğru tespit etmeliyiz. Hadi bunun için kendimize birkaç soru soralım.
• Çocuğumuzun ilgisi ne yönde? Tiyatro, resim, müzik, dans, tamir, koleksiyon vb… gözlemleyelim. Onun en çok ne yaparken keyif aldığını bulalım?
• Çocuğumuzun yaşı bu etkinliğe uygun mu? Eğitimcilerin ve o alandaki yetkin kişilerin görüşlerini öğrenelim.
• Seçimi, “kendi yapamadıklarınızı o yapsın” beklentisi için de mi yaptınız? Düşünelim.
• Çocuğumuzun sosyal - duygusal, fiziksel gelişimi ve kişiliği nasıl bir yönlendirme gerektiriyor? O, bireysel etkinliklerden mi hoşlanıyor, yoksa bir grubun içinde mi kendini daha iyi hissediyor? Belirleyelim.
Cevaplar verildi mi? Verdiğiniz cevaplar içinize sindi mi? Bu sorulara “Evet” diyorsanız. Yaratıcılığın kendini tanımayla başladığını söyleyebiliriz. Ama bizler tüm dünyayı sorgularız, bunu doğru da yaparız ama bir kişiyi sorgulamayı unuturuz. Kendimizi. İçimizden geleni yapmalıyız ama çoğumuz “el alem ne der” diye yetiştirilmişizdir. O baskıyla saklarız içimizdeki çocukluğu, güzelliği, hayalleri, ütopyaları... Esprili olmak hafif olmakla bir tutulur. Aynen samimiyetin laubalilikle, disiplinin despotlukla karıştırılması gibi. Halbuki espri de yaratmanın ta kendisidir. Yaratıcı düşüncenin bir keşif olduğu ve yaratıcılığa gereksinim duyanların sadece ressamlar, yazarlar veya şairler olmadığı, hayatta ilerleyebilmek için, hangi alanda ve hangi yaşta olursa olsun herkesin yaratıcılığa gereksinim duyduğunu biliyoruz.
Bu nedenle Kırmızı NaR’da yaratıcılığı geliştirmek için aşağıda okuyacaklarınızı her yaş grubunda, yaş düzeyine uygun olarak ele almaktayız. Bunları sizlerle paylaşmak istedim.
Çocukların yaratıcı yazma becerilerini geliştirmek için tebrik kartları, reklâm ve ilan çalışmaları gibi etkinliklere yer verilmektedir.
Güzel sanatlarla ilgili çeşitli etkinliklerin de yaratıcı gücü geliştirdiği bilinmektedir. İp boyama, rastgele çizilen resimler, makarnanın hüneri, konulu kolaj çalışmaları gibi sanatsal çalışmalar yapılmaktadır.
Sözlü anlatımın çocuğun yaratıcılığını beslemede yazma kadar etkili olduğu bilinciyle konuşmayı teşvik eden: ardışık harflerle oyun, bana bir şey tanımla, resimden yaratılan öyküler, öyküler, şarkı, bizim grubun öyküsü, gizli dil gibi etkinlikler uygulanmaktadır.
Yaratıcılığa, yaratma açısından baktığımızda çocukların yeni buluşlar yapabileceği, yeni düşünceler ileri sürebileceği; sıra bizde oyunu, hopla zıpla atla, yerini al hazır başla, gel dans edelim, benim oyunum gibi çocuğun sürece katkı koyabileceği oyunlar oynanmaktadır.
Çocukların ritim ve uyak kullanarak şiirle dost olmalarını sağlayacak çalışmalara da yer verilmektedir. Tekerlemeler, parmak oyunları, kafiyeli kelimeler, basit şiirler, komik şiirler gibi genel başlıkları sıralayabiliriz.
Fotoğrafların yaratıcılığa katkısı oldukça önemlidir. Çocukların bu alandaki yaratıcılıklarını etkileyebilecek konuşan fotoğraflar, farklı bir yaratık, resimli sözlük, resimli aile tarihi gibi proje çalışmalarına yer verilmektedir.
Çocukların düşünme gücünü geliştiren, düşünce ve hayal gücünü zorlayacak sorularla program zenginleştirilmiştir.
Genel amacımız, çocuklarımızın yaratıcılıklarını geliştirmelerine katkıda bulunmaktır.
EBEVEYN OLARAK YAPABİLECEKLERİNİZ
• Müzik dinleyin.
• Konserlere gidin.
• Müze gezin.
• Müzelerdeki ya da yaşına uygun farklı yerlerdeki atölye çalışmalarına katılması yönünde teşvik edin.
• Resim sergilerini gezin.
• Tiyatroya gidin.
• Kitapçılara gidin, onu çocuk kitap bölümünde kitaplara bakması için teşvik edin hatta, örnek olun.
• Evde resim yapabileceği malzemeleri bulundurun. Ev içinde değişik sanat uygulamalarını ailece yapın.
• Televizyondan da olsa dans ve buz pateni gösterilerini izlemeyi hayatınıza katın.
• Kışın havanın soğuk olması nedeniyle çoğu ailenin kapalı alış veriş merkezlerini gezi yeri olarak kullandığını biliyoruz. Oradaki canlı müzik performanslarını ve galerileri gezerek onun erken yaşlarda sanatla iç içe olmasını sağlayın.
• Basit ama işlevsel müzik aletlerini tecrübe etmesine imkân tanıyın.
• Zaman sorunu yaşıyorsanız tatillerde sanatı hayatınıza katmayı hiç ihmal etmeyin.
Kolay gelsin… Yaratmanın zevkine vararak iyi günler yaşamanızı diliyorum.
Elçin TOKER
Uzman Çocuk Gelişimi ve Eğitimcisi

Eğitim Koçluğu

İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. Bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir. W.E.Demıng

Yaşamın sorgusunu yaptığım şu günlerde karşıma yaptığım işin kalitesini arttırmakla ilgili fırsatlar çıkmaya başladı. Üstelik inandığım ve savunduğum değerleri içeren fırsatlar. Kendi yapmak istediklerim dışında bugün sana bir çocuğun eğitim kalitesini nasıl yükseltirsinle ilgili bilgi vereceğim.





Eğitim sistemi ile ilgili bildiğim ve bilmekten nefret ettiğim bir gerçek var : BOŞ BEYİNLER yetiştirdiği. Zira daha çocukluğunun baharında, koşmaya, hoplamaya, tepinmeye gereksinim duyan bebelikleri kurs dediğimiz dipsiz kuyuların içine atarak aydınlanmalarına engel olduğumuz yadsınamaz Türkiye gerçeğidir. Öğrenmesine gerek olmayan bilgileri yükleyip öğrenmesi gerekenleri vermediğimiz; üstelik bunu yaparken de ÖĞRENMEye değil; aksine ÖĞRENMEMEye dayalı bir sistem içerisinde debelendiğimiz bir gerçektir. Peki bu kısır döngüden nasıl çıkarız bu çocuklar kendi varlıklarını, öğrenme becerilerini, kapasitelerini nasıl keşfederler ve bunu en verimli nasıl kullanırlar diye araştırırken aslında şu anda yapmaya çalıştığım ama bir sistemin içinde olmamdan kaynaklı kısıtlandığım bir şey keşfettim : EĞİTİM KOÇLUĞU

Bir çocuğa düşünmeyi öğretmeyi, bir öğrenciye verimli çalışmayı öğretmeyi, öğrenmeyi hedefleyen birine kendisini maksimize etmeyi ve kendisini gerçeklemesini sağlamayı hedefleyen bir yardım mekanizması aslında Eğitim Koçluğu. Üstelik bu alınan yardımla dipsiz kuyularda debelenmeden kendini gerçekleyen kişiler yetiştirmek mümkün...

Ben bu yola baş koydum artık. Dolayısı ile bu yolda atacağım her adım hem bana hem de çevreme faydalı olsun istiyorum. Eğitim koçluğuna da şimdi tam da şu anda benim-bebemin gereksinimi var diyorsan sana bir kapı açmak istiyorum. 

Not: yazının orijinali için http://butunbeyazlar.blogspot.com.tr/2015/04/egitim-koclugu.html 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...